KEKEMELİK:Normal akıcı konuşmanın tekrarlamalar, uzatmalar, duraklamalar ve çeşitli ünlemlerle kesilmesidir. Dil gelişiminin hızlandığı 3-4 yaşlarında en çok görülür.Kekemeliğin ortaya çıkmasında aşağıdaki faktörler etken olabilir.

  1. Ailevi etkenler: Kekeme çocukların %85 ‘nin aile fertlerinden bir ya da bir kaçında benzer bulgular gözlenmiştir.
  2. Cinsiyet etkisi: Erkekler kızlardan 5 kat daha fazla kekemeliğe yakalanmaktadır.
  3. Yapısal eğilimler:Hastaların % 20 ‘sinde beyin ve sinir hastalıkları, %27 ‘sinde genital organların yeterince gelişmemesi, %74 ‘ünde şeker testinde bozulma, tamamında konuşurken göz bebeğinde genişleme gözlenmiştir.
  4. Sol elini kullanan çocuğun sağ elini kullanmaya zorlanması kekemeliğin ortaya çıkmasına neden olabilir.
  5. Doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası beynin oksijensiz kalması, doğum travmaları, yeni doğan sarılığının beyni etkilemesi, geçirilen ağır enfeksiyonlarla kekemeliğe neden olabilir. Kekemelikte en önemli faktör çevre ve aile faktörüdür.Çocuk yetiştirme metotlarında yanlışlar, evdeki çatışmalar, kardeş doğumları, kıskançlık evde iki ayrı dilin konuşulması, yakınlarından birini kaybetmek, çok sevdiği bir oyuncağın zarar görmesi, korku filmi seyretmek gibi nedenler kekemeliğin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Çocuklar yeni bir durumla karşılaştıkları zaman onu anlatacak kelime dağarcığına sahip değillerse duraklamalarla ve tekrarlamalarla kendilerini ifade etmeye çalışırlar.Hayatın 3-4 ve 5. yıllarında bu tür duraklamalar ve tekrarlamaların meydana gelmesi çocuğun dil yönünden tam olgunlaşmamasının normal ve zararsız bir belirtisidir.Buna “ Pirimer ve fizyolojik kekemelik “ denir. Geçicidir. Tedavi gerektirmez. Çocuğun konuşması zorla düzeltilmeye çalışılırsa “Sekonder ve Patalojik kekemeliğe “ dönüşür ve kalıcıdır. Eğer aile çocuğun konuşması için endişeleniyorsa çocuğunu kekeme olarak kabul ediyorsa çocuk ailenin bu davranışına tepki gösterir. Ailenin koyduğu standartları zorda olsa başararak onları memnun etmek ister. Ancak her konuşma olayı aynı zamanda başaramama tehlikesini de beraberinde getirir. Kekelemeden kaçma çabası içerisinde gerginleşir.Bu gerginlikte konuşmasının akıcılığının bozulmasına neden olur.Bu durumda söylenmesi zor sesler ve kelimeler için korku gelir.Kelimeyi söyleme çabası içerisinde dudaklarını büzer, gözlerini kırpar, kafasını sallar, terler çeşitli mücadele ve davranışlar geliştirir.Tekrarlamalar ve şartlanmalar sonucu bu davranışlar kalıcı hale gelir ve gerçekten kekeme bir çocuk karşımıza çıkar.Sonuçta içe dönük kendisine güveni olmayan, konuşmaktan korkan, ciddi psikolojik bozuklukları olan bir çocukla karşı karşıya kalırız.

 

Çocuklarda akıcı konuşmanın en fazla etkilendiği durumlar şöyle sıralanabilir:

  • Anlamadıkları veya kelime haznelerinin yeterli olmadığı şeyleri açıklamak zorunda olduklarında
  • Konuşurken diğer kişilerle uyum sağlamaları gerektiğinde
  • Heyecanlı ve üzgün olduklarında, özellikle cezalandırıldıklarında ve cezalanma nedenini anlayamadıklarında veya cezalandırmanın haksız olduğunu düşündüklerinde
  • Çelişkiler içinde olduklarında yani doğruyu söylemek gerektiği, ancak doğruyu söyledikleri zaman ceza alacaklarını bildikleri durumlarda
  • Korkutucu ya da tehdit edici durumlarla karşılaştıklarında
  • Kendilerini güvenli hissetmedikleri ya da başarılı olamamaktan korktukları durumlarda, konuşmaya zorlandıklarında akıcı konuşma etkilenebilir.

İdeal tedavi çocuk, aile, doktor, arkadaşlar, öğretmen, okul, akrabalar ve çocuğun çevresindeki tüm insanların işbirliği ile sağlanır.Ailenin bilinçlenmesi, yanlış tutumlarını değiştirmesi çok önemlidir.

Eğer çocuğunuzda kekemelik varsa; aşağıdaki önerileri dikkatlice uyunuz.

  1. Çocuğun akıcı olmayan konuşmasına dikkat çekmeyin ve onu eleştirmeyin. “Konuşmadan önce konuşmak istediklerini düşün” , “Konuşmadan önce derin nefes al” gibi uyarılar çocuğun bütün dikkatini konuşmaya yöneltir ve çocukta daha büyük gerginliğe neden olur buda kekemeliği arttırır.
  2. Sol elini kullanıyorsa sağ elini kullanması için zorlamayın.
  3. Yetersiz konuşmasının üstesinden gelmesi için diğer yollardan başarı kazanması için çocuğu zorlamayın.
  4. Daha akıcı konuşan kardeşleri ya da arkadaşları ile asla kıyaslamayın onları överek onlar gibi konuşmasını istemeyin.
  5. Çocuğunuzun konuşmasını olduğu gibi kabul edin.Tarafınızdan gelecek herhangi bir gerginlik ya da endişeyi çocuğunuz hissedecek buda onun konuşmasını daha da bozacaktır.
  6. Çocuğunuz size bir şey anlatırken tüm dikkatinizi ona verin. Çocukların çoğu dileyenin dikkat etmediğini anladığında konuşmakta güçlük çekerler.
  7. Onu dinlerken asla gözünüzü dikip bocaladığı ya da takıldığı kelimeyi çıkartmasını sabırsızca bekler gibi bir görünüm almayın. Söylemek istediği bir kelimeyi anladığınızda siz söyleyerek onun konuşmasını kesmeyin.Bırakın kendi cümlesini kendisi bitirsin.
  8. Komşularınızın ya da arkadaşlarının konuşması nedeniyle onu eleştirmesine izin vermeyin.Önceden onlarla konuşarak konuşmasını olduğu gibi kabullenmeleri için onları uyarın.
  9. Çocuğunuzdan yapamayacağı şeyleri istemeyin. Yeteneklerinin üstünde onu zorlamayın.
  10. Gereksinimi olan sözcük dağarcığının gelişmesine yardımcı olun. Sorularını asla cevapsız bırakmayın. Baştan savma ve geçiştirici cevaplar vermeyin.
  11. Konuşması için onu yüreklendirin. Rahat konuşabileceği kendini güvenli hissedebileceği sıcak ortamlar hazırlayın. Başarı duygusunu tatmasını ve kendisine olan güveni kazanmasını sağlayın.
  12. Arkadaşlarıyla birlikteyken daha az kekelediğini ya da hiç kekelemediğini göreceksiniz onun için sık-sık arkadaşlarıyla olmasını sağlayın.
  13. Şarkı söylerken, şiir okurken kekelemediğini göreceksiniz. Bu yeteneklerinin gelişmesinde yardımcı olun.
  14. Sevgi, sabır ve anlayışla bu olayın üstesinden geleceğinizi bilin.

Ona ve kendinize zaman tanıyın.Bol sabırlar.

 

                                                                                                 Dr. Yılmaz BAY

                                                                                  Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı

 

Yorumlar kapalı.