“Herkesin içinde öv; eleştirilerini bir kenara çekerek söyle.”

 

DOĞUM GÜNÜ KUTLU OLSUN, TÜM YAŞAMI SAĞLIKLI VE MUTLU OLSUN.

       Gözünüz aydın. Bebeğiniz artık 1 yaşında. Anlama, kavrama ve iletişim becerilerinde büyük ilerlemeler gözlüyorsunuz. Birden koşarak size gelirse sakın şaşırmayın. İlk anlamlı sözcükler dilinden dökülmeye başladı. Gözünü, burnunu, kulağını gösterebiliyor. Başparmağını ve ‘şaret parmağını kullanarak cisimleri tutabiliyor. Yakalama alanına giren her şeyi uzanıp almak istiyor. Giyindirilirken, soyundurulurken size yardımcı oluyor. Kendi adını biliyor ve seslenildiği zaman dönüp bakıyor. Kaşığı ve bardağı iyice tutup kendini besleyebilir. 

Oturur durumda oynarken sevdiği oyuncağı alması için oyuncağı ona uzatın ve ayağa kalkarak onu alması için cesaretlendirin. Yeni ve değişik sözcükleri öğrenebilmesi için onunla sık sık konuşun. Oyun oynayın, şarkı söyleyin, hikâye anlatın, hayal gücünü geliştirmek için ¾’ü resim, ¼’ü yazıdan oluşan hikâye kitapları okuyun. Karşısına geçin, kollarınızı açın, yürüyerek kendinize gelmesini isteyin. Geldiğinde onu ödüllendirin. Merdivenleri emekleyerek çıkması için birkaç basamak yukarıya sevdiği bir oyuncağı koyun ve ona ulaşmasını isteyin.

       OYUNCAK SEÇİMİ: Çocukların rahatlıkla tutup itebileceği ya da çekebileceği ses çıkartan, zıplayan, müzik çalan oyuncaklar; dümeni olan arabalar, bir iple çekebileceği kamyon, tren gibi oyuncaklar; yürüyen bebekler, sökülüp takılan oyuncaklar; üzerinde hayvan resmi ya da harfler olan bloklar, renkli resimli kitaplar bu dönemde yararlanabileceğimiz oyuncaklardandır.

       HANGİ OYUNLARI OYNAYABİLİRSİNİZ: Yuvarlak,üçgen,dörtgen gibi geometrik şekiller çizebilirsiniz.Resimleri boyayabilirsiniz.Yap-bozları yapabilirsiniz.Sökülüp takılan oyuncakları birlikte yapın.Topa tekme vururken ya da ağzı açık bir kabın içine eşyaları atarken belki de geleceğin futbolcusunu,basketbolcusunu yetiştiriyorsunuzdur. Vur devir oyunuyla basit bir bowling oynayabilirsiniz. Yaşıtı çocuklarla bir araya gelmelerine, oynamalarına ve boğuşmalarına izin verin. Birlikte şarkılar, şiirler söyleyin.Sabah akşam günde en az 2 kez ½ saat kitap okuyun.

 

 

DEĞİŞİK TATLAR

TAM SÜT: İsterseniz çocuğunuza anne sütü vermeyi 2 yaşına kadar hatta çocuğunuz emmeye devam ediyor ve iyi gelişiyorsa 3 yaşına kadar sürdürebilirsiniz.

Çocuğunuz 1 yaşına geldikten sonra anne sütü almıyorsa öncelikle bazı mama firmalarının ürettiği devam mamalarını kullanmalısınız. Sizi emmiyor ve devam mamalarından da bıktıysa artık ona günlük süt adıyla marketlerde satılan pastörize sütlerden verebilirisiniz. Pastörize süte ulaşamıyorsanız;D vitamini, Calcium ve Demir ile zenginleştirilmiş marketlerde büyüme sütü, devam sütü ya da ilk adım sütü adı altında satılan sütleri de çocuğunuza verebilirsiniz. Sütün içerdiği vitaminler; yağlarında olduğu için çocuğunuza yağsız süt kullanmayınız. 1 yaşın üzerindeki bir çocuğun Yarım yağlı ya da tam yağlı süt ya da süt ürünlerinden (süt,muhallebi, yoğurt, ayran şeklinde) 400-500 cc dolaylarında tüketmesi yeterlidir.

YAĞLAR: Çocuklar enerjilerinin büyük bir kısmını yağlardan temin ettikleri için yağ oranı yüksek bir beslenmeye gereksinimleri vardır. Yağ asitleri beyin gelişimi için çok önemlidir. Meyve ve sebzelerin bağırsaklardan emilimi de yağlarla olur. Ayrıca yağlar A,D,E ve K vitaminleri gibi yağda eriyen vitaminlerden de zengindir. Zeytinyağı, ayçiçeği yağı, fındık yağı gibi sıvı yağları yemeklerine karıştırabilirsiniz. Tereyağını yemekler dışında ekmek üzerine sürerek de çocuğunuza sunabilirsiniz hatta bu tereyağlı ekmeğin üzerine bal, reçel, marmelât gibi tatlıları koyarak yağlı ekmeğin hem alımını kolaylaştırıp hem de enerji değerin arttırabilirsiniz. Aldığı yağların 1/3’ü tereyağı,kuyruk yağı,iç yağ gibi doymuş katı yağlardan, 1/3’ü zeytinyağı gibi yarı doymuş yağlardan, kalan 1/3’ü de ayçiçeği, mısırözü , fındık, pamuk, soya yağı gibi doymamış yağlardan olmalıdır.

YUMURTA:Artık çocuğunuza sarısı ve beyazı dâhil tam yumurta verebilirsiniz. Katı yumurta dışında kayısı kıvamında kısmi rafadan

yumurta da verebilirsiniz.Yağda yumurta,sahanda yumurta,omlet,çılbır gibi yumurta çeşitlerini de verebilirsiniz. İki değişik yumurtalı tat.

     Domatesli yumurta: Menemen olarak ta bilinen bu geleneksel yemeğimiz domates ve yumurtanın tereyağında mükemmel bir karışımıdır. 1 adet domatesi küçük küpler halinde doğrayın. Tereyağı ile 5 dakika kısık ateşte pişirin. Önceden çırptığınız bir adet yumurtayı karışımın üzerine döküp karıştırarak 3 dakika daha pişirdikten sonra çocuğunuza sunabilirsiniz.

     Fırında Peynirli yumurta: 1 yumurtayı çırpın, üzerine 2 çorba kaşığı rendelenmiş peynir,1 çorba kaşığı tereyağı ekleyin.1 su bardağı kaynamış sütü bu karışımın üzerine ekleyin. Önceden 200 derece de ısıtılmış fırında 10 dakika pişirdikten sonra çocuğunuza sunabilirsiniz.

BAL: İçerisinde bulunan %82 oranındaki karbonhidrat nedeni ile çocuklar için bulunmaz bir hazır enerji kaynağıdır. Ayrıca içeriğindeki aminoasit, vitamin, mineral ve enzimler sayesinde çocukların gelişmesine çok büyük katkılar sağlamaktadır. Alerjik olması, içerisinde bazen bulunabilen bir bakterinin 1 yaşın altındaki çocuklarda bağırsak ve solunum kaslarında sinsice felce neden olması sebebi ile 1 yaşına kadar bal vermemiştik.

1 yaşın da çocuğunuzun beslenmesine artık koyulma zamanı geldi. Alerji belirtileri görülmüyorsa ½ çay kaşığı şeklinde başlanarak giderek 1–2 tatlı kaşığına kadar arttırabilirsiniz. Kahvaltıya karıştırılarak verilebildiği gibi süte, yoğurda, meyve suyuna karıştırılarak verilebilir. Ekmek üzerine tereyağı ile birlikte sürerek de çocuğunuza sunabilirsiniz.

PASTA-BÖREK-KEK-POĞAÇA_KURABİYE:1 yaşından sonra bu tür yiyecekler aşırı olmamak kaydıyla çocuğunuz beslenmesinde artık yer alabilir. Doğum günü pastanızı evde kendiniz hazırlayabilirsiniz.

     Elmalı pasta: İnce dilimler halinde kestiğiniz elmaları yumuşayıp püre haline gelinceye kadar şekerli suda pişirin. Çukur bir kabın dibine bisküvileri dizin, üzerine hazırladığınız elma püresini koyun 1 kat elma püresi, 1 kat bisküvi şeklinde kabı doldurun. En üste içine ağırlık koyulmuş bir tabak koyun ve 1 gece buzdolabında bekletin. Ertesi gün üzerine doğum günü mumunu koyarak servis yapabilirsiniz.

ETLİ SEBZE ÇORBASI:100 gr dana yada kuzu eti.1 orta boy havuç 1 orta boy patates, 1 küçük kereviz, 1 küçük soğan ince ince doğrandıktan sonra 1 çorba kaşığı un, 1 su bardağı süt, 2 su bardağı su ile karıştırılarak kısık ateşte 20 dakika pişirilir.İneceğine yakın içerisine 2 çorba kaşığı zeytinyağı ekleyerek çocuğunuza sunabilirsiniz.

MÜCVER: Pırasa ,kabak, patates, havuç gibi sebzelerden yapılabilir. Sebzeleri iyice kıyın, rendeleyin ya da robottan geçirin. Üzerine un, rendelenmiş peynir, karbonat ve zeytinyağı ilave edin. Fırında 200 derecede 20 dakika pişirdikten sonra çocuğunuza sunabilirsiniz.

BALIK ÇORBASI: Sardalye, lüfer, mezgit, levrek, çipura, dil balığı gibi balıklarla yapılabilir.1 orta boy patates, 1 orta boy havuç. 1 küçük kereviz ve 1 küçük soğanı ince ince doğradıktan sonra 1 su bardağı süt ve 1 su bardağı su ilave edin.200 gr balığı ufak ufak doğrayarak bunların üzerine ekleyin. 2 yemek kaşığı un ve 2 yemek kaşığı tereyağı ilave edin. Kısık ateşte 20 dakika pişirdikten sonra iyice karıştırıp çocuğunuza sunabilirsiniz.                                                                                                                                                             

                                                                                                                                                                      Afiyet olsun.

 

                           ÇOCUKLARA SEBZE VE MEYVELERİ SEVDİRMENİN PÜF NOKTALARI

Çocukları kendi haline bırakırsanız genellikle patates kızartması, köfte, makarna ve pilav dışında başka bir şey yemek istemezler. Reddettikleri gıdaların başında sebzeler ve daha sonra da meyveler gelir.Meyve ve sebzeler zengin protein ve enerji kaynakları değildirler. Ancak vücut için çok gerekli olan mineral ve vitaminler açısından son derece zengindir. O nedenle çocuğunuzun mutlaka alması gereken besin öğeleridir. Yine bağırsak hareketlerini düzenleyen, kabızlığa engel olan lif içermektedirler.

Eğer çocuğunuz meyve ve sebzeleri yeterince almıyorsa aşağıdaki önerileri dikkatlice okuyunuz.

  • Öncelikle ona örnek olmalısınız, yemek seçmemelisiniz, yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmelisiniz.
  • Meyve yerine taze sıkılmış meyve suyu sunabilirsiniz.
  • Meyveleri ufak parçalara bölerek sunabilirsiniz.
  • Meyveyi muhallebi, süt, yoğurt, sütlaç gibi yiyecekler içinde sunabilirsiniz.
  • Haşlanmış kabak yerine, kabak kızartması mücver verebilirsiniz.
  • Sebze ve meyveleri değişik şekillerde süsleyebilirsiniz. Örneğin elmadan, havuçtan, turptan değişik hayvan figürleri yaparak çocuğunuz için daha çekici hale getirebilirsiniz.
  • Sebze ve meyveleri renkli tabaklarda süslü bardaklarda albenisini arttırarak ve daha çekici hale getirerek çocuğunuza sunabilirsiniz.
  • Eğer çocuğunuz bir sebzeyi sevmiyorsa en sevdiği arkadaşı onu iştahla yiyorsa hemen onu yemeğe davet edin. Arkadaşına özenerek o sebzeyi yediğini göreceksiniz.
  • Sebze ve meyveleri hazırlarken yardımını isteyin. Katkıda bulunduğu yemeği reddetmeyecektir.
  • “Meyve yer misin“ yerine “Meyveyi ne şekilde yemek istersin“ diye sorun.
  • Yemek sırasında onunla sohbet edin. Ortam ne kadar sıcak ve yumuşak olursa çocuğunuzun inadı da o kadar gevşeyecektir.

 

 

 

 

                                                        ÇOCUĞUNUZ YEMEĞİNİ YEMİYORSA

  • Başını yana çevirip uzaklaştırıyorsa
  • Bardağı, tabağı itiyor, yere fırlatıyorsa
  • Yemeği görünce ağlıyor, bağırıyorsa
  • Yemekleri tükürüyor veya uzun süreli çiğniyorsa
  • Ağzında yemekleri tutuyor veya yemekleri alınca kusuyorsa
  • Asla zorlamayın.
  • Yemeği yorumsuz olarak önünden alın ve yanından uzaklaştırın.
  • Bir dahaki öğüne kadar istese de ona hiçbir şey vermeyin.
  • Yemek yememesinden dolayı üzüldüğünüzü ona belli etmeyin. Bunu yapmak zor olabilir. Ancak başarabilirseniz çık etkin bir çözüm olduğunu göreceksiniz.
  • Yemek sadece bir besin aracıdır. Ne bir ödül, ne de bir cezadır. Yaşamak için beslenmesi gerektiğini bilmelidir.
  • Sizin göreviniz yalnızca çocuğunuza yemeği sunmaktır. Zorla yemek yedirmek değildir.
  • Yemek saatlerini çocuğunuzla savaş saatlerine çevirmeyiniz. Bu savaşı kesinlikle kaybedeceğinizi bilin.
  • Yemek saatleri çocuğunuzla paylaştığınız, ona yakınlaştığınız birlikte bir sevgi yumağı oluşturduğunuz, yaşamınızın en güzel anlarıdır.
  • Lütfen yemek yemesi için ısrar ederek bu güzel anı bozmayınız.

 

Dr. Yılmaz BAY

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı

Sağlıklı ve mutlu bir yaşam dileğiyle

 

Dikkat! Dikkat!

 

ÇOCUĞUNUZDAN SİZE MEKTUP VAR

PULSUZ DİLEKÇE

Sevgili Anneciğim, Babacığım,

Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, şunları söylemek isterdim; Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra.Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ama siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz vermeyin. Sözünüzü tutmayınca sizlere güvenim azalıyor.Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz yasak ve kuralların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlamayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yaralanmadan edemiyorum. Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam.Yumuşak ve keskin sözler bende daha iyi iz bırakır “ Ben senin yaşındayken… “ diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.

Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın.Bana yanılma payı bırakın.Beni korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın.Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin.Ceza vermeden önce beni dinleyin.Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.Beni dinleyin.Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar,soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve öz olsun.

Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; Hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım. Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın.Yüzde Yüz Dürüst Davrandığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğuk kanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı göre bilirim, ama beni aşağılamayın.Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yaklaştırır.

Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz, erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.

Biliyorum ara sıra üzüyor belki de sizi hayal kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istedikleriniz çok olmadığını da biliyorum.

Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse bir çoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize inancım sarsılmasın.

Benden “ Örnek Çocuk “ olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem.Sevecen anlayışlı olmanız bana yeter.

Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değil. Ama seçme hakım olsaydı.
Sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim…

                                                                                                                         SEVGİLER, 

ÇOCUĞUNUZ

Yorumlar kapalı.